OSMAN DOĞAN

Memur-Sen Sendikal manada çok şey yazıldı. Fakat değerler boyutuyla, hakkaniyet çerçeveli çalışmalar Memur-Senin sendikal yanşa dahil olmasıyla gerçekleşti. Memur-Senden önce kurulmuş olan sendikalar,Türkiye'de belirli alanları etkisi altına alarak devlet içinde bir devlet mantığı geliştirdi. Alanlara inmek o sendikalar için tahrip ve savaş alanı olarak,sürekli bir tehdit barındırdı. Hak verilmez alınır mantığı bu sendikaları eli maşalı bir hale getirdi. Konuşma tartışma ortamı oluşturmak, başvurulması gereken bir şık olmasına rağmen, onlar ellerine pankartlar alarak,meydanlardaki devlet mülküne saldırmayı, sendikacılık sandı. Toplu görüşme düşüncesinin toplu sözleşme olarak tarihe geçmesi Memur-Senin başarısı ile şekil aldı. Yetkiyi bağlı bulunduğu sendikası olan Diyanet-Sen sayesinde alan Memur-Sen,sendikal zemini insan ve ahlak üzerine şekillendirdi. Meydanları kırmak, dükkanların camlarını indirmek, devlet mallarını yağmalama anlayışı yıkıldı, yerine daha medeni ölçekli çalışmalar aldı. Artık Türkiye'de sendikacılık kırma dökme olarak yorumlanmadı. Hakkını isteyen sivil toplum örgütleri ,medeni bir şekilde toplu sözleşme masasında yerlerini alıp, haklarını savundu. Bu hak arama tekniği, eski Türkiye hasreti çeken bir çok şiddet sever sendikayı rahatsız etti. Hak ararken haksızlık yapılmamalı diyen Memur sendikaları, sürekli eleştirildi, ötelenmek istendi. Belli bir olgunlaşma sürecinden sonra hakkını aramak isteyen çalışan, Memur-Senin insancıl olan tavrını anladı ve idrak etti. Geçmişte bazı sendikaların hak arama tekniğini 'bizden değilsen asla' düşüncesini yıkan Memur sendikaları, kendisine üye olanın da, olmayanın da hakkını aradı, savundu. Böylece çok kısa bir süre içerisinde Memur-Sen ideolojik zeminli sendikal düşünce anlayışında olan herkesin, sevdiği bir sendika haline geldi. Tabi değerler boyutunu önceleyen, insan merkezli bir hizmet anlayışı geliştiren Memur-Sen büyürken, eriyen diğer sendikalar bu duruma bir anlam veremedi. Hala düşüşlerinin sebebini anlamayan bu sendikalar, belirli aralıklarla hak arama ifadeleri yerine, saldın ve itibarsızlaştırma manşetleri ile gündeme gelmeye çalıştı. Gündeme gelme çabalan ise Memur-Sen gibi bir çatıyı sadece ve sadece olgunlaştırdı. Onlar ne derse desin, onlar ne yaparsa yapsın, Memurun hakkını hakkaniyet ölçüsünde savunurum diyen Memur-Sen liderleri,üye sayılarını bir milyona kadar büyüttü. Aslında onlan diğerlerinden ayıran çok basit farklar vardı. Memur-Sen liderleri kapı kapı gezip, meramını anlatmaya çalışırken, diğerleri sokağı, meydanlan, yakmayı, yıkmayı adres göstererek,zihin dünyalanndaki kirli heveslerini kustu. Artık Türkiye yıkarak büyüyen bir Türkiye olmayacaktı. Artık Türkiye, hak aramayı hakkaniyet ölçüsünde, inanç ve kültür ayınım yapmadan yapacaktı. İşte bunu başaran etkili, yetkili sendika Memur-Sen ve bağlı sendikalan idi. Memur seni anlamak bir gönül işidir. Memur seni yaşamak bir ebed ve edeb işidir. Edebi kendilerine rehber edinen her bir birey, bu çatının bir parçası olmayı ayncalık olarak görecekti. İste şuan durulan nokta tam da buydu. Ezelden ebede, edeble yol almaya çalışan Memurlanmız kendilerini yuvalannda hissetti. Bu sebeple 1.111.111 sayısını hedef olarak gösterdi. Bir rakamına anlam katan MemurSen,birleri alt alta sıralamanın 7, yan yana sıralamanın 1.111.111 olacağım söyledi. Bir olmanın, birlik olmanın, kenetlenmenin en büyük ifadesi,yola çıkanlann yoldakileri kucaklamasıydı. Memur-Sen bunu yaptı. Artık vakit söylenilenleri yaşama vakti. Memur-Sen söylediklerini yaşattığı gibi, edeb yolculuğundan zene taviz vermedi. Teşekkürler Memur-Sen Teşekkürler Eğitim Bir Sen Teşekkürler Sağlık-Sen Teşekkürler Diyanet-Sen Teşekkürler Bern Bir Sen Teşekkürler Büro Memur-Sen Teşekkürler Enerji Memur-Sen Teşekkürler Toç-Bir-Sen Teşekkürler Ulaştırma Memur-Sen Teşekkürler Birlik-Haber-Sen Teşekkürler Bayındır Memur-Sen Teşekkürler Kültür Memur-Sen

  • PAYLAŞ :