Sendikamızda Demokrasi Şöleni

 

Sendikamızdan - Sendikamızda Demokrasi Şöleni

Genel Başkanımız Mahmut Kaçar, sendikamızın Kızılcıhamam'da gerçekleştirilen 4. Olağan Genel Kurulunda yeniden seçilerek güven tazeledi. Genel Kurul sonrası teşkilata seslenen Kaçar, birlik ve beraberlik mesajı verdi.

 

 

 

Sendikamızın 4. Olağan Genel Kurulu Ankara Kızılcıhamam'da yapıldı. Genel Kurul'un açış konuşmasını yapan Genel Başkanımız Mahmut Kaçar, sendikal kazanım ve anlayışları üzerinde durdu. Kaçar, konuşmasında yeni dönemde siyasi iktidarın öncelikli meselesinin, çalışanların onurlu bir hayat sürmelerini sağlayacak demokratik, ekonomik ve sosyal haklarını teslim edecek, acil eylem planı oluşturması olduğunu ifade etti. Kamu çalışanlarının en önemli kazanımı olan toplu sözleşme hakkıyla ilgili yasal düzenlemenin de bu eylem planının ilk sırasında almasını isteyen Kaçar, "Memur-Sen ve Sağlık-Sen olarak, toplu sözleşme hakkını, 12 Eylül referandumu ile sağlanan toplumsal sözleşmenin en önemli bölümü olarak gördük ve Anayasa paketi içinde yer almasını sağladık. Kamu çalışanlarının toplu sözleşme hakkı, hem çalışanlara, hem de değişen Türkiye'nin yönetim geleneğine sağlayacağı çağdaş katkı açısından çok önemli bir hak olarak değerlendirilmelidir. Memura teslim edilen bu hakkın arkası gelmeli, yeni anayasa çalışmaları içinde memura grev hakkı ve siyaset hakkına yer verilmelidir. 2011 yılında kamu çalışanlarının Hükümet ile toplu sözleşme masasına oturmasını önemsiyoruz. Bu nedenle Hükümete Toplu sözleşme hakkı ile ilgili ikincil mevzuatı 2011 seçimlerinden önce çıkarması için bir kez daha çağrıda bulunuyoruz" dedi.

 

İSTİHDAM YETERSİZLİĞİ VURGUSU

 

 

 

Konuşmasında sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının sorunlarına dikkat çeken Genel Başkan, sağlık hizmetinin niteliği kadar, çalışanların da çalışma koşullarının iyileştirilmesinin sosyal devletin insan hayatına verdiği değerin göstergesi olduğuna dikkat çekti. Kaçar, konuşmasına şöyle devam etti: "Son yıllarda önemli düzeyde istihdam sağlanmış olmasına rağmen, talep-işgücü dengesizliği halen devam etmektedir.

 

Avrupa Birliği ortalamasına göre bir hekime düşen hasta sayısı 310, bir hemşireye düşen hasta sayısı 134 iken, Türkiye'de hekim başına düşen hasta sayısı 655, hemşire başına düşen hasta sayısı ise 710'dur. 
Türkiye'deki sağlık çalışanı, Avrupa Birliği standartlarına göre tam 5 katı bir performansla çalışıyor. Avrupa'da 5 sağlık çalışanının yaptığı işi benim arkadaşım tek başına yapıyor.

 

Sağlık çalışanları; Avrupa Birliği ülkelerinde nöbet dahil en fazla haftalık 48 saat çalışmakta iken bizde bu süre haftada 60 saatin altına düşmemektedir. 
Sağlık çalışanlarının nihayetinde bir insan olarak, iş hayatı dışında da bir hayatı olduğu gerçeği dikkate alınmalıdır.
Temelde; teknik olarak performansa dayalı ek ödeme sisteminin bir teşvik modeli olduğunu, sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesine katkı sağladığını düşünüyoruz.
Ancak; sağlık çalışanlarımızın tamamı açısından değerlendirildiğinde döner sermaye gelirlerinin dağılımında sorunlar bir gerçektir.
Performansın, nitelikten ziyade niceliği merkeze alması, döner sermaye gelirlerinin adil dağıtılmaması, yönetici performansı gibi yönetmeliklerle teşvikten ziyade cezalandırmaların ön plana çıkarılması sağlık çalışanlarını olumsuz şekilde etkileyen faktörlerdir.

 

"EK ÖDEMEDE AYLIK MAHSUPLAŞMA SAĞLIK-SEN'İN BAŞARISIDIR"

 

Birçok kurumda döner sermaye gelirlerinin yetersizliği nedeniyle çalışanlara ödenen döner sermayeler düşük düzeyde kalmaktadır. Döner sermaye gelirleri emekliliğe yansıtılmamaktadır. Performansa bağlı gelirin garanti gelir içindeki payı son derece yüksektir. Çalışma barışının sağlanması ve adil paylaşımın sağlık kurumlarında yerleşmesi için, döner sermaye tavan oranlarında adalet sağlanmalı, tüm çalışanların döner sermaye gelirleri emekliliğe yansıtılmalıdır. 
Bilindiği gibi, Torba Yasa içinde yer alan bir düzenleme ile ek ödemede aylık mahsuplaşma hakkı getirilmiş, hem sağlık personelinin, en az 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede belirtilen ek ödeme tutarında döner sermaye alması, hem de izin ve rapor dönemlerinde ek ödeme hakkı elde edilmiştir. Bu Sağlık-Sen'in başarısıdır."

Konuşmasında sendikamızın yeni dönemdeki hedefleri üzerinde de duran Genel Başkanımız Mahmut Kaçar, "Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının yetkili sendikası olarak, hem çalışanların hem de halkımızın sağlıklı, mutlu ve onurlu bir hayat sürmelerini sağlayacak adil ve sosyal bir devlet düzeninin kurulması için mücadele ediyoruz" açıklamasında bulundu.

Akif İnan'ın antidemokratik güç odaklarına boyun eğmemeyi vasiyet ettiğini söyleyen Kaçar, Memur-Sen ve Sağlık-Sen olarak, milletin iradesini ve egemenlik hakkını yok sayan güç odaklarına karşı verilen mücadelede, lokomotif görevi üstlenerek, Türkiye'nin makus talihinin değişmesine öncülük ettiklerini söyledi.

 

GÜNDOĞDU: TOPLU SÖZLEŞME MEMUR-SEN'İN ESERİ

 

 

 

Sendikamızın 4. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan konfederasyonumuz Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ise sendikal anlayışın temelinde toplu sözleşme ve grev hakkı bulunduğunu, bu hakkı almayı ise Memur-Sen'in başardığını söyledi.

 

Hükümeti toplu sözleşme çalıştayına ikna edenin Memur-Sen olduğunu kaydeden Gündoğdu, "Toplu görüşme masalarında bu sorunun çözümünün olmayacağını söyledik ve geniş katılımlı bir çalıştay düzenlenmesini istedik. Abant Çalıştayı, bu talebimiz üzerine gerçekleşti. Diğer konfederasyonlar, çalışmaya katılmayarak, kendileri ile çeliştiler. Daha sonra biz kendi çalıştaylarımızı düzenledik. Referandumda da toplu sözleşme hakkımız elde edildi. Şimdi de, Toplu Sözleşme Hakkı'nın yasal düzenlemesi üzerine çalışıyoruz. Çok sayıda çalıştay gerçekleştirdik. Bunların sonucu hazırladığımız taslakları da Devlet Personel Başkanlığı'na sunduk." şeklinde konuştu.


Memur-Sen'in sendikal anlayışıyla ilgili olarak da konuşan Ahmet Gündoğdu, "Memur-Sen, hangi partiyi alkışlarsa, o sendikanın yandaşı ilan edenlere seslenmek istiyorum: Hiçbir siyasi partiyi işimize karıştırmayız. Memur-Sen'in hiçbir il başkanını, genel başkanını hiçbir siyasi parti tayin edemez." dedi.

 

Haziran seçimlerinden sonra, bütün partilerin önceliğinin yeni anayasa olması çağrısını dile getiren Gündoğdu, "4 siyasi partimizin temsilcileri burada. Hepsine çağrıda bulunuyorum. Referandum sonuçları göstermiştir ki, yeni dönemde öncelik yeni anayasa olmalıdır. Bu talebi göz ardı etmeyin." dedi.

 

BAKAN KAVAF: KATILIMCI YÖNETİMİ ÖNEMSİYORUZ

 

 

 

Genel Kurulun açılışında konuşan Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, son yıllarda Türkiye'de pek çok alanda olduğu gibi sendikal haklar alanında da çok önemli yenilikler ve çağdaş düzenlemeler gerçekleştirildiğini söyledi. Kamu yönetiminde artık ''yöneten-yönetilen'' ayrımından ziyade ''yönetişim-birlikte yönetim'' anlayışının egemen olmaya başladığını belirten Kavaf, modern yönetim anlayışının, yönetilenlerin ve sivil toplum kuruluşlarının yönetsel süreçlere gittikçe daha fazla katıldıkları bir yapılanmayı öngördüğünü kaydetti. Kullanılan kamu kaynağının, yöneticilerin ve iktidar sahiplerinin elinde bir ''ayrıcalık'' değil, bütün toplum üyeleri adına onlara verilmiş bir ''emanet'' olduğunu vurgulayan Kavaf, bu anlayışla konulara yaklaşılması gerektiğini ifade etti.

 

Yönetime katılmanın en önemli aracının da sivil toplum kuruluşları olduğunu dile getiren Kavaf, idari sistemde bir karar alındığında, o kararı uygulayan kamu görevlilerini temsil eden sivil toplum kuruluşlarının yönetim süreçlerine katılmasının daha sağlıklı karar vermeye ve daha sağlıklı işleyen bir kamu düzeni kurulmasına çok önemli bir katkı sağladığını söyledi.

 

2002 yılından bu yana kamu görevlileri sendikaları ile Hükümeti temsilen Kamu İşveren Kurulu arasında toplu görüşmeler gerçekleştirildiğini hatırlatan Bakan Kavaf, bugüne kadar yapılan 9 toplu görüşmeden 8'inin AK Parti Hükümeti döneminde yapıldığını kaydetti. 4688 sayılı ''Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'' nun, toplu görüşmelerin gündemini ''kamu görevlilerinin mali haklarıyla'' sınırlı tuttuğuna dikkati çeken Kavaf, hükümetleri döneminde yapılan toplu görüşmelerde mali haklar dışında, kamu görevlilerinin çalışma şartları ve diğer haklarıyla birlikte hizmet kollarının sorunlarının da gündeme geldiğini ve değerlendirildiğini ifade etti. Kavaf, bu yaklaşımın toplu görüşmelerin önemini daha da artırdığını vurguladı.

 

KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKACILIĞI DÖNÜM NOKTASINDA

 

Kavaf, Devlet Bakanlığına bağlı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunda çalışan 2 binden fazla personelin Sağlık-Sen üyesi olduğunu belirterek, personele yönelik bir takım iyileştirmeleri sendikanın da talebiyle gerçekleştirdiklerini söyledi. Bu iyileştirmelerin yeterli olmadığını ifade eden Kavaf, ''Biz toplumun dezavantajlı kesimleri dediğimiz, dezavantajlı gruplara, özürlülere, kimsesiz çocuklarımıza, yaşlılarımıza ve hayatını kendi başına idame ettirmesi mümkün olmayan kadınlarımıza hizmet veriyoruz. Bizim hizmetlerimiz 7 gün 24 saat ve personelimiz 3 vardiya çalışıyor. Elbette bu hizmetlerin karşılığını maddi birtakım haklarla ödemek mümkün değil'' dedi.

 

Bu kapsamda Sosyal Hizmetlerin, insani ve vicdani duyarlılığın ön planda olduğu ve bu hassasiyetlerin ancak ön planda tutularak ve bunların yaşanarak başarıya ulaşılacak bir alan olduğunu ifade eden Kavaf, çalışanların hak ettiklerini almasının temel prensipleri olduğunu vurguladı. 
Kamu görevlileri sendikacılığının bir dönüm noktasında olduğunu belirten Kavaf, 12 Eylülde gerçekleştirilen Anayasa referandumu ile kamu görevlilerine toplu sözleşme hakkının tanındığını hatırlattı. Kavaf, Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nda gerekli değişikliklerin tamamlandığını gelecek günlerde TBMM Genel Kurulundan çıkması için çalışmaların sürdürüldüğünü bildirdi. 
Kavaf, yürürlüğe konulacak toplu sözleşme sisteminin ve genel kurulun hayırlı olması dileklerinde bulundu.

 

KURTULMUŞ: SORUNLAR TEK TEK YERİNE SİSTEMLİ ÇÖZÜLMELİ

 

 

 

Kongrede konuşan Has Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, kongrede alınacak kararların sağlık camiasına hayırlar getirmesini diledi. Konuşmasında, kamu çalışanlarının sorunlarına dikkat çeken Kurtulmuş, adaletin tam olarak sağlandığı, millet egemenliğinin tam olarak hakim olduğu bir sistemin olmamasının, bu ülkenin en büyük sorunu olduğunu ifade etti.



Numan Kurtulmuş, "Sorunları sistematik olarak çözmeden, herhangi bir sorunu tek başına çözmek, bir sonuç getirmeyecektir. Çözüm meselesine medeniyet perspektifinden bakmak, gerekir. Sağlıkta karşılaşılan sorunlar, sistematik olarak yapılan yanlışların bir sonucudur. Darbeler, emeği değersizleştirip, olumsuzlukların ortaya konulmasını sağlamıştır. 12 Eylül darbesi, küresel tezlerin uygulanması için yapılmış bir mıntıka temizliğidir" şeklinde konuştu.

 

DESTİCİ: DEMOKRATİKLEŞMEDEN YANA OLDUK

 

 

 

Genel Kurul'da katılımcılara hitap eden Büyük Birlik Partisi(BBP) Genel Sekreteri Mustafa Destici ise, yapıcı bir muhalefet anlayışı izlediklerini belirterek, "Doğru kimden gelirse gelsin, yanında durmaya devam edeceğiz. Yanlış da kimden gelirse gelsin, karşısında olmaya devam ediyoruz. Demokratikleşmeden, özgürleşmeden yana olduk. Referanduma destek talebiyle gelen iktidar partisine, bu yöndeki taleplerimizi de ilettik" şeklinde konuştu.

 

AYDIN: KAMU ÇALIŞANLARININ REFAH PAYI ARTIRILMALI

 

 

 

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Necmettin Aydın da konuşmasında, sağlık çalışanlarının ayrıcalıklı meslek gurubu olduğunu, hepimizin sağlığının bu hizmet kolu çalışanlarına emanet olduğunu söyledi. Taşeronlaşmanın olumsuzluğuna da dikkat çeken Aydın, bunun kölelikle özdeş olduğunu, bu uygulamadan bir an önce vazgeçilmesini istedi.

 

KEMALETTİN AYDIN: HEP ELEŞTİRİ OLMAMALI

 

 

 

AK Parti adına konuşan Gümüşhane Milletvekili ve TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi Doç. Dr. Kemalettin Aydın ise, sağlık çalışanlarının şartlarının düzeltilmesi için hükümetin elinden gelen gayreti gösterdiğini söyledi. Eleştiride bulunan muhalefet partilerine de seslenen Aydın, bütün konuşmaların bu yönde yapılmasını eleştirdi.

 


ÜNÜVAR: SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMININ MİMARLARI SAĞLIK ÇALIŞANLARIDIR

 

 

 

AK Parti Adana Milletvekili ve Sağlık Bakanlığı eski Müsteşarı Prof. Dr. Necdet Ünüvar ise AK Parti Hükümeti döneminde gerçekleştirilen ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın başarı ile devam ettiğine dikkat çekerek, bunun mimarlarının sağlık çalışanları olduğunu vurguladı. Geçmişte sağlık çalışanı olarak sadece hekimlerin algılandığını sözlerine ekleyen Ünüvar, şimdi ise sağlık çalışanı olarak bütün sağlık çalışanlarının görüldüğünü ifade etti. Ünüvar, Sağlıkta Dönüşüm Programının başarıyla yürümesini sağlayan bütün sağlık çalışanlarına teşekkür etti.

 

Genel Kurulumuzda; Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ'ın kutlama mesajları sinevizyon şeklinde salona yansıtıldı.

 

Sendikamızın 4. Olağan Genel Kurulu'na; Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, HAS Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Nihat Tosun, konfederasyonumuz Memur-Sen'e bağlı sendikaların Genel Başkanları, AK Parti Adana Milletvekili ve Sağlık Bakanlığı eski Müsteşarı Prof. Dr. Necdet Ünüvar, AK Parti Gümüşhane Milletvekili ve TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi Doç. Dr. Kemalettin Aydın, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili ve TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanı Yahya Akman, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Necmettin Aydın, Büyük Birlik Partisi Genel Sekreteri Mustafa Destici, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, delegasyon ve bine yakın temsilcimiz katıldı.

 

 

 

GENEL BAŞKANIMIZ GÜVEN TAZELEDİ

 

 

 

 

 

 

 

 

 

8-9 Ocak 2011 tarihlerinde yapılan Genel Kurulu'n Divan Başkanlığı'na Toç Bir-Sen Genel Başkanı Günay Kaya, Divan Üyeliklerine ise Memur-Sen Genel Basın ve Halkla İlişkiler Sekreteri Halit Ortaköy, Bem-Bir-Sen Genel Teşkilat Sekreteri Medeni Sevinç, Büro Memur-Sen Genel Mevzuat ve Toplu Görüşme Sekreteri Sait İnan, Eğitim Bir-Sen Genel Mevuzat ve Toplu Görüşme Sekreteri Ramazan Çakırcı'nın seçildi. Genel Kurul'un ilk gününde açılış ve protokol konuşmaların ardından ikinci bölümde denetim ve faaliyet raporlarının okunması ve ibrası ve tüzük tadilatı yapıldı. İkinci günde ise genel başkanlık ve zorunlu organların seçimi gerçekleştirildi. Yapılan seçimler sonucunda Genel Başkanımız Mahmut Kaçar yeniden seçilerek güven tazeledi.

 

 

 

Genel Merkez Yönetim Kurulu ise şu isimlerden oluştu:

 

 

 

 

 

 

Mahmut KAÇAR - Genel Başkan
Metin MEMİŞ - Genel Sekreter
Murat ÖZDEMİR - Genel Teşkilat Sekreteri
Mustafa ÖRNEK - Genel Mali Sekreter
Semih DURMUŞ - Genel Basın ve İletişim Sekreteri
Mustafa KULLUK - Genel Mevzuat ve Toplu Sözleşme Sekreteri
Menderes TURBAY - Genel Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri

 

 

 

 

 

Genel Başkanımız Mahmut Kaçar, seçildikten sonra teşkilat mensuplarına yaptığı konuşmada, herkese teşekkür ederek, birlik ve beraberlik mesajı verdi. Yeni dönemde sendikamıza daha çok iş düştüğünü ifade eden Kaçar, "Genel Kurulumuzu hayırlısı ile sendikamızın misyonu çerçevesinde bitirdik. Yeni dönem hedeflerimizi gerçekleştirmek için daha fazla çalışacağız" dedi.

 

 

GENEL KURUL'DAN GÖRÜNTÜLER:

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

,

 

  • PAYLAŞ :