Taleplerimizi Başbakan Davutoğlu’na İlettik

Memur-Sen, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na ‘hayırlı olsun’ ziyaretinde bulundu. Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ziyarette kamu görevlilerinin genelini ilgilendiren konulardaki taleplerini Başbakan Davutoğlu’na iletti.

Görüşmede Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Genel Başkanımız Metin Memiş de yıpranma payı ve lisans tamamlama başta olmak üzere sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının çözüm bekleyen taleplerini Başbakan Davutoğlu’na iletti.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, lisans tamamlama ve yıpranma payı ile ilgili Sağlık Bakanlığı ile çalışacaklarını ve süreci hızlandırılacağını ifade etti. Davutoğlu, sunulan diğer talepler ile ilgili de gerekli çalışmaların yapılacağını söyledi.

Genel Başkanımız Metin Memiş tarafından Başbakan’a sunulan talepler şu şekilde:

1-     Sağlık Çalışanlarının Yıpranma Payı (Fiili Hizmet Zammı) Kapsamına Alınması; Konfederasyonumuza bağlı ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu’nun yetkili sendikası Sağlık-Sen’in 13 Mayıs 2014 tarihinde gerçekleştirdiği “Sağlık Çalışanları Türkiye Buluşması” programında, sağlık çalışanlarının fiili hizmet zammından yararlananlar kapsamına alınması talep edilmiştir. O tarihte 61. Hükümetin Başbakanı olarak programa teşrif eden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN, sağlık çalışanlarının fiili hizmet zammı (yıpranma payı) talebini olumlu karşılamış ve yeni yasama yılına yetişecek şekilde sağlık çalışanlarına her 5 yıl için 1 yıl fiili hizmet zammı verilmesi konusunda hazırlık yapılması için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sn. Faruk ÇELİK’i talimatlandırmıştır. Yasama yılının 1 Ekim 2014 tarihinde başlayacak olması durumu da dikkate alınarak, sağlık çalışanlarının fiili hizmet zammından yararlanması konusunda bizzat Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından verilen sözün kazanıma dönüşmesi için gerekli yasal düzenlemenin hazırlanması ve konuyla ilgili olarak Sağlık-Sen’in görüşlerinin alınması uygun olacaktır.

 

2-     Kamu Görevlilerine Yönelik Lisans Tamamlama Programları Açılması;

Kamu personel sistemimiz içerisinde azımsanmayacak sayıda ön lisans mezunu kamu görevlisi bulunmaktadır. Geçmişten günümüze birçok bakanlık, kamu kurum ve kuruluşu, kendi personeline yönelik lisans tamamlama programı düzenlenmesi yönünde faaliyet gerçekleştirmiş ve olumlu sonuçlar almıştır. Üniversite sayısının artmış olması ve her ilimizde üniversite bulunması gibi durumlar dikkate alınarak merkezi nitelikte bir koordinasyon çerçevesinde, kamu görevlilerinin bakanlık/kurum/kuruluş ayırımı olmaksızın bir bütünlük içerisinde lisans tamamlama programları aracılığıyla, yükseköğretim hizmetlerinin olağan işleyişine etki etmeksizin lisans mezunu olma fırsatı sunulabilir.  Bu çerçevede, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile yetkili sendikaların görüş ve önerilerini de almak suretiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, YÖK ve Devlet Personel Başkanlığı’nın ortak yürüteceği çalışma ile lisans tamamlama programları düzenlenmesine yönelik ivedi bir süreç işletilmesi, kamu hizmetlerine yönelik etkinlik ve verimlilik unsurları ile kamu görevlilerinin liyakatine olumlu katkı sağlayacaktır.

 

Sağlık-Sen’in “Sağlık Çalışanları Türkiye Buluşması” programında – o dönem 61. Hükümetin Başbakanı olan- Cumhurbaşkanımız tarafından sağlık çalışanlarına yönelik lisans tamamlama programı açılması talimatı verildiği de göz önüne alınmak suretiyle; ön lisans mezunu kamu görevlilerine, mezun oldukları ön lisans programları ile yürüttükleri görev ve kadro unvanları birlikte değerlendirilmek suretiyle lisans düzeyinde yükseköğretim programı mezunu olma fırsatı sunacak lisans tamamlama programı açılması uygun olacaktır.

 

3-      SAĞLIK KURUMLARINDA KREŞ AÇILMASININ ZORUNLU OLMASI

24 saat sağlık hizmeti sunan sağlık çalışanları, çocuklarının bakımı konusunda ciddi sorunlar yaşamaktadır. Özellikle büyük şehirlerde, eşi de sağlık çalışanı olan ve çocuklarına bakacak bir yakını bulunmayanlar için, her sağlık kuruluşunda kreş açılmasının zorunlu hale getirilmesi, 24 saat esasıyla hizmet veren kuruluşlarda ise kreşlerin de 24 saat açık olması gerekmektedir. Bu yöndeki talebimizin Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın kabul edilmesinin ardından, Sağlık Bakanlığı, geçtiğimiz haftalarda kreş açılmasına yönelik bir genelge yayınlamıştır. Ancak, sürecin hızlandırılması, süre konulmaması ve mevcut kreşlerin 24 saat açık kalması konusunda gerekli çalışmaların yapılması gerekmektedir.

 

4-      EK ÖDEMENİN EMEKLİLİĞE YANSITILMASI

Sağlık çalışanlarının maaşları, diğer meslek gruplarına göre az olmasına karşın, ek ödeme (döner sermaye) ile maaşların artırılması yoluna gidilmektedir. Ancak, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmaması, sağlık çalışanlarının mağduriyetine yol açmaktadır. Sağlık çalışanları emekli olduklarında, aldıkları toplam maaş yerine, ek ödemesiz maaşları üzerinden emekli maaşı alacaklar ve büyük bir kayıp yaşayacaktır. Bu mağduriyetin giderilmesi için, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması gerekmektedir.

 

5-      GÖREVDE YÜKSELME VE UNVAN DEĞİŞİKLİĞİ SINAVI AÇILMASI

Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile üniversite hastanelerinde görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavı uzun bir süredir yapılmamaktadır. Bu boşalan kadrolara yeni atamaların yapılamaması ve yeterli hizmetin sunulamaması sonuçlarını ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca alınan kariyer eğitimi sonucu oluşan birikim, sınavların yapılmaması sebebiyle hizmete yansımamaktadır. Bunun yanı sıra, Sağlık Bakanlığı’nda görevde yükselme ve unvan değişikliğini kazanmasına karşın VHKİ kadrosuna ataması yapılmayan 2351 kişinin atamasının yapılması, yaşanan mağduriyeti giderecektir.

 

6-      VEKİL EBE HEMŞİRELERLE, KAMU GÖREVLİSİ OLMAYAN AİLE SAĞLIĞI MERKEZİ ÇALIŞANLARINA KADRO VERİLMESİ

Sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi sürecinde vekil ebe hemşirelerden süre sınırlamasına takılanların yaşadığı kadro sorununun çözülmesi, sayıları çok fazla olmayan bu arkadaşlarımızın mağduriyetlerini giderecektir. Ayrıca, kamu görevlisi olmamasına karşın, Aile Sağlığı Merkezleri’nde görev yapan sağlık çalışanlarının kadro beklentisinin karşılanması da çalışma barışına katkı sunacak, hizmet kalitesinin artmasını sağlayacaktır.

            7- PERFORMANS SİSTEMİ YENİDEN DÜZENLENMELİ

Sağlık çalışanlarına verilen ek ödemeyi belirlemede kullanılan performans sistemi, uygulamada adaletsizlikleri beraberinde getirmektedir. Önceliğin sunulacak sağlık hizmeti olmasına karşın, performansın ön plana çıkması gibi durumların ortaya çıkmaması için, adaletli ve bütün sağlık çalışanlarına hitap eden yeni bir performans sistemi hayata geçirilmelidir. Yüzde 70 sabit, yüzde 30’u performansa dayalı sistemin daha adaletli olacağını düşünüyoruz.

 

 

MEMUR-SEN TARAFINDAN KAMU GÖREVLİLERİNİN TAMAMINI İLGİLENDİREN KONULARA YÖNELİK BAŞBAKAN DAVUTOĞLU’NA SUNULAN TALEPLER İSE ŞU ŞEKİLDE:

 

Toplu Sözleşme Hükümlerinin Uygulanması

 

Merkez Teşkilatı Birimlerine Yönelik Servis hizmeti 2014-2015 yıllarını kapsayan 2. Dönem toplu sözleşme görüşmeleri sonucunda imza altına alınan toplu sözleşmenin “Büro Bankacılık ve Sigortacılık Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme” başlıklı birinci bölümünün 6 ncı maddesinde; Bakanlıklar ve bağlı kuruluşlarının merkez teşkilatında görev yapan personele mesaiye geliş ve gidişleri için servis hizmeti sağlanması konusunda çalışma yapılacaktır” hükmüne yer verilmiştir. Ancak, toplu sözleşmenin imzalandığı tarihten bu yana 13, yürürlüğe girdiği tarihten bu yana 9 ayı aşkın bir süre geçmiş olmasına rağmen, sözleşme hükmünün gereği yapılmamıştır. Toplu sözleşme hükmünün uygulanmaması, kamu görevlilerine yönelik mağduriyet oluşturmak yanında, toplu sözleşmeye dayalı sorumlulukların ihlali sonucunu da oluşturmaktadır. Bu çerçevede, Bakanlıklar ve bağlı kuruluşlarının merkez teşkilatı birimlerinde görev yapan personele yönelik servis hizmeti sunulması sorumluluğunun bir an önce yerine getirilmesi açıktır. Servis hizmeti sunulmasına yönelik süreç tamamlanıncaya kadar 1 Ocak 2014 tarihinden geçerli olmak üzere söz konusu personele ulaşım tazminatı ödenmesi ya da toplu taşım kartı verilmesi yönünde tedbir uygulaması yapılması mağduriyetin giderilmesini sağlayacaktır.

 

Kamu Personeli Danışma Kurulu Toplantısı Kararları; 2014 Nisan KPDK toplantısında, toplu sözleşme sürecinde varılan karar doğrultusunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan Kanun Tasarısı Taslağı, Kurul tarafından değerlendirilmiş ve taslağın Başbakanlığa sunulması hususu da kamuoyuyla paylaşılmıştır. Kamu Personeli Danışma Kurulu’nda uzlaşılan ve aşağıda yer verilen konuların; yeni yasama yılında ivedilikle kanunlaştırılması kamu personel sisteminin güçlendirilmesine ve kamu görevlilerinin beklentilerinin karşılanmasına katkı sağlayacaktır.

 

KPDK’da Uzlaşılan ve Kanun Tasarısı Hazırlığı Tamamlanan Talepler

a- Disiplin Cezalarının Affedilmesi

Kamu görevlilerinin disiplin cezalarının affına yönelik son düzenleme 2006 yılında yapıldı. Bu düzenlemeyle, 14 Şubat 2005 tarihine kadar işlenmiş olan fiillere dayalı disiplin cezaları affedildi. O tarihten bugüne aradan geçen 8 yıllık süreçte, kamu görevlilerinde disiplin cezalarının affına ilişkin düzenleme yapılması yönünde üst düzeyde bir beklenti oluştu. Bu kapsamda; 14 Şubat 2005 tarihinden sonra işlenen fiillere bağlı olarak verilen disiplin cezalarının affına yönelik bir düzenleme yapılmasını talep ediyoruz. (Kamuoyu gündeminde yer alan hakim ve savcılara yönelik 14 Şubat 2005 ila 1 Eylül 2013 tarihine kadar işlenmiş fiillere yönelik sicil/disiplin affına ilişkin düzenleme yapılacağına ilişkin husus da dikkate alınarak bütün kamu görevlilerine yönelik bir disiplin affı düzenlemesi yapılması yönünde tercihte bulunulması daha uygun olacaktır.)

 

b-  Emekli ikramiyesinde 30 yıllık süre sınırının kaldırılması

Kamu görevlilerinin emekli ikramiyeleri, çalıştıkları süre daha uzun olsa da maksimum 30 yıl üzerinden ödenmektedir. Diğer taraftan, ikramiye ödenmediği halde 30 yıllık çalışma süresini tamamlayanlardan sosyal güvenlik primi kesintisi yapılmaya devam edilmektedir. Bu ise kesinti yapılırken 30 yıl sınırının uygulanmaması, ikramiye ödenirken 30 yıldan fazla sürenin dikkate alınmaması çelişkisini ortaya çıkarmaktadır. Bu nedenle, emekli ikramiyesinin ödenmesinde 30 yıl sınırının kaldırılmasını talep ediyoruz.

 

c- Fazla mesai ücretine yönelik mağduriyetlerin giderilmesi

Başta Adalet ve Maliye Bakanlığı personeli olmak üzere birçok kamu kurumunda, fazla mesai ücreti kaynaklı mağduriyet yaşanmaktadır. Mağduriyetin nedenini 666 sayılı KHK’nin fazla çalışma ücretiyle ilgili sınırlayıcı ve sonlandırıcı hükümleri oluşturmaktadır. Fiilen yapılan fazla çalışmayla ilgili olarak; fazla çalışma karşılığı ücretlerin hemen ödenmesi ve buna ilişkin sınırlayıcı hükümlerin mevzuattan çıkarılması yanında fazla çalışma ücreti tutarının arttırılması yönündeki beklentileri karşılayacak bir düzenleme yapılması uygun olacaktır. Torba Kanunda yapılan düzenlemeyle, iş yoğunluğu fazla olan mahkemelerde görev yapan personele fazla çalışma ücreti ödenmesi öngörülmüş ancak fazla çalışma ücreti ödenecek personelin söz konusu düzenlemede mahkemelerde görev yapan toplam personelin %10’unundan fazla olamayacağı hüküm altına alınmıştır. Hakim ve savcıların maaşlarında seyyanen zam yapılmak suretiyle ilave artış yapılmasının gündemde olduğu ve diğer adalet personeline yönelik maaş iyileştirmesinin düşünülmediği de dikkate alındığında fazla çalışma ücretinden bütün adalet çalışanlarının yararlanması yönünde bir düzenleme yapılması daha uygun olacaktır.

 

d- 4/C kapsamında istihdam edilen personelin kadroya geçirilmesi

Kamu görevlileri bağlamında son dönemin en önemli gündem maddelerinin başında 4/C statüsündeki personelin kadroya geçirilmesi yer almaktadır. Torba Kanun’da yapılan düzenlemeyle, 4/C’li personelin yaşlılık veya malullük aylığına hak kazanıncaya kadar istihdam edilebilmesine imkan sağlandı. Ancak, bu durum 4/C’li personelin kadroya geçiş beklentisini karşılamamaktadır. Bu çerçevede, 4/C’li personelin; kadrolu (4/A) veya sözleşmeli (4/B)statüsüne geçirilmelerine yönelik düzenleme yapılması daha uygun olacaktır.  Bu yönde bir düzenleme yapılması kararı oluşturulmazsa; TÜİK’te görev yapmakta olan 4/C’li personel ile diğer 4/C’li personelin (Torba Kanunla son yapılan düzenleme dahil) aynı mevzuat ve uygulamalara tabi olması yönünde bir karara varılması da önemli bir eksikliğin giderilmesine katkı sağlayacaktır.

 

e- 2005 yılından sonra göreve başlayan memurlara 1 derece verilmesi

Şubat 2005’te Resmi Gazete’de yayımlanan 5289 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerine Bir Derece Verilmesi Hakkında Kanun ile 15 Ocak 2005’te görevde bulunan memurlara bir derece verilmişti. Ancak 15 Ocak 2005 tarihinden sonra göreve başlayan memurlara ek derece verilmedi. Bu eşitsizliğin giderilmesi için 15.01.2005 tarihinden sonra göreve başlayan/başlayacak devlet memurlarına da ilave bir derece verilmelidir.

 

f- Yüksek öğretim mezunu işçilerin memur kadrosuna geçirilmesi

Kamu kurum ve kuruluşlarında işçi kadrosunda görev yapmakla birlikte yürüttükleri görevler ağırlıkla memurlar tarafından yürütülen görevlerle aynı özellikleri taşıyan yükseköğretim mezunu (mühendis, avukat, doktor vb.) işçi personelin bulundukları kurumlarda memur kadrolarıyla ilişkilendirilmesi uygun olacaktır. Bu şekilde statü ve kadro değişimi kamu maliyesine ek külfet getirmemekte hatta bu konumdaki personelin bu işleme bağlı olarak maaşlarında düşme meydana gelmektedir.

 

g) KPDK’da üzerinde değerlendirme yapılan ve büyük oranda uzlaşmaya varılan konular

            - Yardımcı hizmetler sınıfına ek gösterge verilmesi

            – Yıllık izinlerin iş günü esasına göre düzenlenmesi

            – KİT sözleşmeli personelin yıllık izinlerinin memurlarla paralel hale getirilmesi

            – Özel sektörde geçen (işçilikte) hizmet sürelerinin tamamının kazanılmış hak aylığında değerlendirilmesi

- Kadın istihdamının artırılmasına yönelik konu başlıkları

* Analık izninin 18 haftaya çıkarılması

* Üçüncü çocuğa asgari geçim indiriminin %100 uygulanması (mevcut durumda 4 çocuğa uygulanıyor)

* Süt izni süresinin uzatılması ve süt izni süresince nöbet ve gece vardiyası verilmemesi

* Evlilik yardımı verilmesi

* Misafir sanatçıların iş güvencesinin sağlanması

* Kamu iktisadi teşebbüslerinde ücret sisteminin değerlendirilmesi, temel ücret gruplarının sayılarının azaltılması ve kurumlar arası ücret dengesizliğinin giderilmesi

* Kadroya geçirilen sözleşmeli personele getirilen 5 yıllık kurumlar arası nakil yasağının eş durumu ve sağlık mazereti yönünden değerlendirilmesi

* GATA sağlık personeline sağlık hizmetleri tazminatı verilmesi

* Yurtdışı 4/B statüsündeki sözleşmeli personelin kadroya alınması ve aile yardımından faydalandırılması

* Emekli kamu görevlilerine aile yardımı verilmesi

* Fazla çalışmaların geçici olması halinde ücret veya izinle karşılanması, süreklilik arz etmesi durumunda ise istihdam artışı yoluna gidilmesi

Öğretim Elamanlarına Mahsus İlave Maaş Artışı  (Akademik Zam); Akademik personel, 2002-2012 döneminde reel maaş artışı bakımından bazı unvanlar için eksi bazıları içinse çok düşük düzeyde olması nedeniyle diğer kamu görevlilerine nazaran mağdur konumdadır. Bu anlamda, hem akademik personelin reel artış bazlı maaş mağduriyetinin giderilmesi ve üniversitelerin akademik personel ihtiyacının karşılanmasına ilişkin riskin ortadan kaldırılması ile lisans eğitimini üst düzey başarıyla tamamlayanların akademik personel kaynağına dahil olma tercihinde bulunmalarını teşvik amaç ve hedefleriyle akademik personelin maaşlarında;

            a) Üniversite ödeneğinin 2014 Temmuz ayından geçerli olmak üzere en az 100 puan, 2015 Ocak ayından geçerli olmak üzere en az puan 100 puan arttırılması suretiyle (en az 100 puanlık artış 731 TL’lik toplamda ise 1.462 TL’lik artış anlamına gelmektedir)

            b) Profesörlerin maaşlarının genel müdür maaşına, doçentlerin maaşlarının genel müdür yardımcısı maaşına, yardımcı doçentlerin maaşlarının daire başkanı maaşına, asistan ve okutmanların maaşlarının uzman/uzman yardımcısı maaşlarına eşitlenmek suretiyle iyileştirme/artış yapılması uygun olacaktır. 

 

Kalkınmada öncelikli bölge kapsamındaki illerde görev yapan öğretmenlere ek ödeme ve benzeri pozitif ayrımcılık yapılarak burada kalmaları cazip hale getirilmelidir.

Diyanet'in 'rotasyon' uygulaması gözden geçirilmeli, sorun ivedilikle çözülmelidir.

Bazı kamu görevlileri için devam etmekte olan başörtüsü yasağı da son bulmalı,  erkek kamu görevlilerine yönelik kılık-kıyafet özgürlüğünün kapsamı genişletilmelidir.

Hac ve Umre ibadeti yapacak engelliler ve onlara refakat edeceklere yüzde 50 indirim yapılmalıdır. 

Engellilerden otomobil alırken ÖTV alınmaması olumludur. Engelliler otomobil alırken KDV'de ödememelidir.

Öğretmenlerin ek göstergesi 3600’e çıkarılmalıdır. 3600 ek gösterge öğretmenlerin de hakkıdır.

  • PAYLAŞ :